Sezona başlamadan önce uyarmıştık; ‘Acil teknik direktörü seçimi yapılmalı, ardından erken transfer, sonrasında iyi bir hazırlık dönemi hemen başlatılmalı’ diye.

Bunların hiç biri yapılmadı. 3 ana temel geciktirildi, transferlerin büyük bölümü geç başlatılan kamp döneminde gerçekleştirildi. Bu nedenler, takımın iyi bir hazırlık dönemi geçirmesinin önünde ciddi bir engel oldu.

Sonuç ortada.

Bu sonuca göre, kaybedilmiş çok şey var mı?

Çok değil, kısmen var, ancak öldürücü nitelikte değil, sadece moral ve motivasyon konusunda sıkıntı yaşandığını gözlemliyorum.

Lider ile Amedspor arasında 6 puan farkı var.

Hafta sonu deplasmanda lider Erzurumspor’dan çıkarılacak 3 puan, bu farkı 3’e düşürecek.

Hesap, bu kadar basit.

Israrla söylüyorum, 3-5 maçta kapanacak bir fark.

Bütün mesele, kısa sürede toparlanmakta.

Kongre kararı alındı.

Bu bir başlangıç, ancak, kongre tarihine kadar 2 maç oynanacak.

Deplasmanda Erzurumspor ile kendi sahasında Keçiörengücü ile karşılaşacak Amedspor.

Bu iki maçta en kötü ihtimal bir galibiyet birde beraberlik alınması halinde, potaya girilir.

Yani, kaybedilmiş çok şeyin olmadığına işaret etmek istiyorum.

Yüksek istişare kurulu, takım üzerinde gerekli ağırlığı koymalı, 2 maçta sonuç almaya yönelik program içinde olmalı.

Teknik direktör konusunda da, Yüksek istişare kuruluna, yönetime, en önemlisi de taraftara ciddi bir uyarıda bulunmak istiyorum.

Ersun Yanal için ‘İstifa’ söylemlerinden vazgeçilmeli, bu zor zamanlarda kendisine destek verilmeli, galibiyet morali aşılanmalıdır.

Bu iki maçtan beklenen sonuçlar alındıktan sonra, hemen akabinde kongre var. 12 Ekimde yapılacak olan kongrede yeni bir başkan ve yönetim, ayrıca bir motivasyon sağlar, yol yürüyüşü ciddi bir güzergaha oturtulur.

Yüksek istişare kuruluna ve yeni oluşacak yönetim kuruluna önerim;

Sıkı bir yönetim biçimini devreye sokmalı, teknik heyet ve futbolcu izinleri şimdilik kaydıyla askıya alınmalı.

Seri maç kazanmanın formülü, alınacak radikal kararlarla mümkün olur.

Bunlar yapılırken, taraftar-basın-yönetim ekseninde ciddi bir organizasyon sağlanmalıdır.

Özellikle basınla diyaloglar için bir takvim oluşturulmalı, açıklamalar yerinde, zamanında ve tek elden olmalıdır. Böyle olduğunda, bilgi kirliliğinin önüne geçilir, kurumsal ortamın varlığı sağlanır.

Tekrar ediyorum; kaybedilmiş bir durum yok, kazanılması gerekenler kaybedilmiş gibi görünse de bunlar kazanç hanesine eklenebilir.

Moral, motivasyon, birlik, beraberlik atmosferi yaratmak, hedeften uzaklaşmamak adına temel olur.