AMİDA HABER – Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı (CHP) Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in, “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” suçu gerekçesiyle tutuklanmasının ardınan partisine ve İstanbullulara Esenyurt Belediyesi önünde toplanma çağrısı yaptı.
CHP lideri Özel, Ahmet Özer’in tutuklanması üzerine yaptığı paylaşımda bugün saat 16.00’da tüm İstanbulluları Esenyurt Belediyesi’nin önüne davet etti.
Diyarbakır Barosu’ndan CHP’li Özer çağrısı: ‘Derhal serbest bırakılmalı’
Özgür Özel’in sosyal medyadan yaptığı paylaşımı şöyle:
“Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer’e 6 ay önce temiz kağıdı verenler, bugün Başkanımızı soyut iddialarla ve yıllar önce yazdığı bir kitaptaki ifadeleriyle tutuklamıştır.
Kuşkusuz asıl hedef Esenyurt’taki yurttaşlarımızın iradesidir.
Kuşkusuz biz de bu yapılanlara en sert tepkiyi gösterecek ve işletilmekte olan milleti tanımaz halkın tercihlerine saygı duymaz iğrenç planı bozacak, bu alçak aklı yeneceğiz.
Bu şartlar altında 1-3 Kasım tarihleri arasında yapacağımızı ilan ettiğimiz Antalya Kampını iptal ederek, Milletvekillerimizi İstanbul’a gitmeleri yönünde bilgilendirdik ayrıca Merkez Yönetim Kurulumuzu yarın 13.30’da Esenyurt İlçe Başkanlığımızda olağanüstü toplantıya çağırdım.
Milletvekillerimizle, yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere 1-2-3 Kasım tarihlerinde İstanbul’da bir araya geleceğiz.
Parti Meclisimizi ise 3 Kasım PAZAR günü yine İstanbul’da toplayacağız.
Ayrıca tüm Esenyurt halkını ve tüm İstanbulluları yarın saat 16.00’da Esenyurt Belediyesi önüne davet ediyorum.”
Ahmet Özer’in ifadesi ortaya çıktı
Öte yandan savcılıkta ifade veren Özer, “PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Nöbetçi hakimlik, Özer’in sevk edildiği suçtan tutuklanmasına hükmederek cezaevine gönderdi.
Suçlamaları kabul etmedi
Ahmet Özer, hakimlik ifadesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirterek, siyasi bir dava olduğunu, akademisyen ve profesör olduğunu, 40 yıl boyunca devletin çeşitli kademelerinde çalıştığını, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalıştığını, üniversitelerde dekanlık, kurucu dekanlık, senato ve yönetim kurulu üyeliğinde bulunduğunu, bu süre içerisinde hakkında hiçbir soruşturma ve kovuşturma olmadığını, adliyeye gelmişliği dahi olmadığını ve bugüne kadar böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, “Esenyurt Belediye Başkanı olduktan sonra iki kişiden birinin oyunu alarak, ki çok büyük bir ilçedir, 7 aydır başarılı şekilde belediye başkanlığı yaparım, siyasi bir yönelim yapılıyor, halk iradesi gasp ediliyor, böyle bir durum kabul edilemez, İstanbul’da düzeni bozma yönünde insanlarda infial yaratma amacıyla yapılmaktadır, hem beledi açıdan hem siyasi açıdan sonuçlar doğuracaktır. Dosyadan anlaşılacağı üzere hiçbir belgeye dayanmayan iddialar ile suçlanıyorum. Örneğin 40 civarında kitap yazmış bir yazarım, bunların bir kısmı bölgesel kalkınmayla ilgili bir kısmı roman bir kısmı Kürt meselesi ile ilgilidir. 200 civarında ulusal makalem ve 300 civarında bildirim yayınlanmıştır. Türkiye’nin çeşitli ulusal televizyonlarında görüşüne başvurulmuş kişiyim, hal böyleyken 2002 yılında Öcalan ile yapılan görüşmede iradem dışında ismimin geçtiği iddia ve suçlama yapılıyor. Yazarım, herkes okuyabilir görüş derzedebilir, orada ismimin geçmiş olması herhangi bir delil midir? Başka bir insanın isminin zikredilmesi bu suçu mu yaratır?” dedi.
“Görevden alınmam için uydurulmuştur”
Hiçbir örgütle ilgisinin olmadığını kaydeden Özer, suçlamaları reddederek, “Bu davanın siyasi olduğunun göstergesidir. Mehmet Kaya’nın kendisi değil de akrabalarının terör örgütü üyesi olduğu söylenmiştir, ben tanımıyorum, annesi ölmüş ben başınız sağ olsun değerli anneniz varmış demişim, bu ne anlama geliyormuş? Böyle şeyler söylediğimi hatırlamıyorum, söylemişsem de neresi suçtur? Bunların hepsi uydurma zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur. Daha savcılıktayken kayyım atandı şeklinde a haberde vs haberler çıkmıştır. Medyader diye bir yeri ziyaret edip etmediğimi hatırlamıyorum, siyasi kimliği olan insanım, her gün onlarca insan beni arar, bazılarına cevap vermeye dahi yetişemem, o insanların kim olduğunu bilmem, arayan insanların GBT’sini soramam, yol üstünden geçerken dahi selam verilir, gittiğim yerlerde fotoğraf çekilmek isteyenler olur. Şema çizilmiş benim ne alakam vardır?” ifadelerini kullandı.
“Dinlemelerde daha önce suç unsuruna rastlanmadı”
Davanın siyasi olduğunu yineleyen Özer, “Atılı iddiaların, suçların hepsini reddediyorum, 2016 ya da 2017 yılında Mersin Cumhuriyet Savcılığından bir belge aldım hakkımda bir dinlenme yapılmış, savcı bey beni çağırdı, o dinlemede bir şey tespit edilememiş ve bunun usulsüz bir biçimde yapıldığı ve istersem savcı hakkında suç duyurusunda bulunabileceğim şeklinde bana bilgi yapıldı. Ben de evet gerekirse suç duyurusunda bulunurum dedim. Daha önce dinleme yapıldığında suç unsuruna rastlanılmadı, sabit ikametgah sahibiyim, kaçma ve saklanma şüphem yoktur. Deliller büyük oranda toplanmıştır ve toplanması muhtemel delillere etki etme ihtimalim bulunmamaktadır. Öncelikle serbest bırakılmayı, hakimliğiniz aksi kanaate varacak ise adli kontrol hükümleri ile serbest bırakılmayı talep ederim” dedi.