Ardıl Batmaz

TİGRİS HABER – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sur, Yenişehir ve Bağlar Belediyesi Eş Başkanları ile il yöneticisi Fuat Coşacak, Tigris’i ziyaret ederek, gazetemizin yayın koordinatörü Naci Sapan ile görüştü. Eş Başkanlar, kayyım yönetimlerinin halkın iradesine ve demokrasiye darbe olduğunu ifade etti. Kayyım rejiminin, kentlerin kültürel dokusunu tahrip ettiğini ve halkın yarattığı değerleri yok etmeye yönelik bir yaklaşım sergilediğini belirten eş başkanlar, kayyımlar döneminde yaşanan yolsuzlukları ve tahribatları da gündeme getirdi.

“KÜRT HALKININ İRADESİ SİYASİ VE EKONOMİK ÇIKARLARA KURBAN EDİLDİ”

DEM Parti Sur Belediyesi Eş Başkanı Gulan Korkmaz, belediyelerinin 8 yıldır kayyımlar tarafından yönetildiğini hatırlatarak, “Kürt halkının seçme ve seçilme iradesi iktidarın siyasi ve ekonomik çıkarlarına kurban edildi. 7 aydır görevdeyiz ve halka hizmet eden bir yerden yaklaşıyoruz ve tüm gayemiz bu yönde oldu. Yerelde tüm belediyelerimiz canla başla çalışıyorken böyle bir uygulama Kürt iradesine yapılan bir gasptır. Biz, halkımızın iradesine sahip çıkacağız ve kayyım uygulamalarının devam etmemesi için mücadele edeceğiz” dedi.

“HALKIN İRADESİNE DARBEDİR”

Yenişehir Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Ergül ise, kayyımların belediyelerde adeta bir gasp rejimi uyguladığını vurguladı. Ergül, kayyımların, halkın ihtiyacına yönelik kurumları kapattığını ve kadın kurumlarını ortadan kaldırarak halkın değerlerine zarar verdiğini belirterek, “Bu, demokrasiye yapılmış, halkın iradesine yapılmış bir darbedir. Halk seçime gidiyor seçim döneminde bir sıkıntı yok, başvuruda sıkıntı yok ama seçildikten sonra kayyım geliyor. Ne demek bu? ‘İradenizi kabul etmiyoruz’ demek. Biz de onların gaspını kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Ergül, kayyım döneminde yaşanan yolsuzlukları ise şöyle dile getirdi:

“Geldikleri gibi kurumlarımızı kapattılar. Kadın kurumlarını kapattılar. İhtiyaç olduğu için açılan dile, kültüre, manevi değerlere dönük kurumları kapattılar. Bu halkın yarattığı değerleri alaşağı etmek demektir bu. Bunun adı darbedir. Torpille belediyeye giren yüzlerce insan var ve bunlar bankamatik yoluyla maaşlarını alıyorlar. Biz geldik ve bunları temizledik. Düşüncesi ne olursa olsun liyakatli insanları aldık. Bunlar yine rahat durmadı ve çalışan arkadaşları da yavaşlatmaya başladı. Tasarruf Genelgesi diye bir şey çıkarttılar, iş yapamayalım diye. Biz yolsuzluklarını tek tek tespit ettik ve mahkemeye verdik.”

500 BİN DOLAR TAZMİNAT MADDESİ

Bağlar Belediye Eş Başkanı Siraç Çelik de, kayyımların uyguladığı 10 yıllık yönetim stratejisinin bölgede ciddi tahribata yol açtığını belirtti. Çelik, bölgede birçok belediyenin temel hizmet araçlarından yoksun olduğunu, 100 belediyenin hiç ambulansı olmadığını ve 54 belediyenin itfaiye aracı bulunmadığını belirterek, “Kayyım gerçekliği budur. Biz halkımızın taleplerini yerine getirmek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Çelik, şöyle konuştu: “10 yıllık kayyım pratiği bizi 20-30 yıl geriye götürdü. Sözleşmeler yapılmış bu dönemde; ‘tek taraflı fesih halinde 500 bin dolar tazminat ödenmesine’ gibi sözleşmeler imzalanmış. Bağlar’da madde kullanımı 7’li yaşlara düşmüş. Valiliğe, emniyete, kaymakamlığa çağrıda bulunduk; bu işi çözelim dedik ama karşılık olmadı. Bölgedeki 100 belediyemizde 1 ambulans yok. Bir hasta çıkarsa kaderiyle baş başa kalıyor. 54 belediyemizde itfaiye aracı yok. Kayyım gerçekliği bu. Ne yapmışlar bu parayı bilinmiyor.”

DEM Parti İl Yöneticisi Fuat Coşacak da, kayyımların 2016’da başlattığı süreçle, halkların mozaiği olan Diyarbakır’ın kültürel zenginliğini ve tarihsel dokusunu büyük ölçüde tahrip ettiğini söyledi. Coşacak, “Halklar mozaiği olan kentimiz, tarihin kokusunu taşır ama bu kültürümüz ne yazık ki 2016’da başlayan kayyım rejimiyle yerle bir edildi. Kültürleri yok etmek, dil üzerindeki asimilasyonu derinleştirmek ve kadın kurumlarını ortadan kaldırmak kayyım yönetiminin özelliğidir. Kente yapılan tahribatın farkındayız ve buna karşı mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.