Diyarbakır’da sivil toplum kuruluşlar temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 11 ilke, 9 amaç ve çok sayıda hedef ile faaliyetten oluşan “İnsan Hakları Eylem Planı”nı değerlendirdi.

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Diyarbakır Şube Başkanı Mahmut Aytekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan plan hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl önce başlatılan süreçte sundukları görüş ve önerilerden daha kapsamlı bir plan olduğunu söyledi.

“Temennimiz sivil anayasa ile bu sürecin taçlanması”

Planın ayrıntıları ve uygulama takvimini beklediklerini aktaran Aytekin, kurulacak komisyon ve enstitülerin önemini vurguladı.

Aytekin, şöyle konuştu:

“İnsan Hakları Eylem Planı’nı destekliyoruz. Destek sunmaya devam edeceğiz. Cezaevi izleme komiteleri ve geri gönderme merkezlerine mutlaka üye olarak bulunacağız. Bu planın nihai hedefinin sivil bir anayasa ile taçlanmış olması amacını taşımış olması da çok önemli. Sivil anayasa MAZLUMDER’in savunduğu ve destek olduğu bir alan. Toplumsal bir ihtiyaç. Temennimiz sivil anayasa ile bu sürecin taçlanması.”

“Bir an önce bunların hayata geçirilmesi gerekiyor”

İnsan Hakları Cemiyeti Başkanı Mehmet Karadağ ise yargının işleyişi, güçlendirilmesi, etkili karar alınması insan haklarının odakta olduğu bir yargı mekanizması düşünülerek bir planlama yapıldığını vurguladı.

Adliyenin ve yargının işleyişindeki birçok teknik konunun yeniden dizayn edilecek gibi göründüğünü ifade eden Karadağ, “Hakim, savcı, avukat ve vatandaşların şikayet ettiği birçok teknik husus, sorun, tıkanıklık tespit edilmiş, bunların nasıl çözüleceğiyle ilgili güzel planlamalar ve adımlar öngörülmüş. Gerçekleştirilirse yargı daha hızlı, etkili olacak. Vatandaşın yargıya, adalete güveni daha da artacaktır.” diye konuştu.

Olumlu karşıladıkları planda, yargının hem bağımsızlığı hem de tarafsızlığını sağlayacak bazı düzenlemeler de gördüklerine işaret eden Karadağ, şöyle devam etti:

“Eylem planında ki hususların hayata geçmesi için bir sürü temel kanunun ve bağlantılı diğer kanunların belki de anayasanın da bazı hususlarının değişmesi gerekiyor. Yeni anayasanın yapılacağını ya da bu yönde böyle bir niyet olduğunu düşünürsek bununla birlikte eş güdüm halinde olumlu düzenlemelerin yapılması bizim de beklentimizdir. Kamuoyunun da bu konuda talep ve ihtiyaçları var. Bir an önce bunların hayata geçirilmesi gerekiyor.”

“HUDER olarak bunların takipçisi olacağız”

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Sıddık Demir de planı adaletin daha hızlı tecelli etmesi için yapılan bir düzenleme olarak düşündüklerini belirtti.

Planda, gece yarısı veya sabahın erken vakitlerinde basit bir ifade işlemi için gözaltına alınmanın, idarenin cevap verme süresinin 60 günden 30 güne düşürülmesi, hakim ve savcıların atamalarının coğrafi teminat altına alınması gibi yer alan düzenlemeleri önemli bulduklarını aktaran Demir, e-duruşma uygulamasının yaygınlaştırılmasının adaletin erken tecellisi açısından çok önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

HUDER olarak bunların takipçisi olacaklarını ifade eden Demir, “Daha iyi ve somut adaletin daha hızlı gerçekleşmesi için bunlar belki zamanla yeterli gelmeyecek ama bunların üzerinde uygulamalarla daha iyi netice ve somut veriler alınacak yargı paketleri çıkarılacağı kanaatindeyiz.” ifadelerini kullandı.