Sait BAYRAM’ın Özel Haberi
TİGRİS HABER – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan hakkındaki beklenmedik açıklaması Diyarbakır’da geniş yankı buldu. Kentin sokaklarında konuştuğumuz insanlar, bu açıklamayı merak ve şüpheyle değerlendiriyor. Ancak genel olarak halkın ortak bir noktada birleştiği gözlemleniyor: barış ve Kürtlere tanınacak eşit haklar talebi. Ancak bu sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda kafalar karışık.
“ÖNCE DEMİRTAŞ’I SERBEST BIRAKSINLAR”
Kürt sorunu ve barış sürecine dair geçmişte yaşananlar, Diyarbakır sokaklarında konuştuğumuz birçok insanın güvenini sarsmış durumda. Bahçeli’nin çıkışını değerlendiren vatandaşlar, bunun yeni anayasa tartışmalarında bir taktik mi yoksa hükümetin ekonomik kriz ve yolsuzluk iddialarına karşı dikkat dağıtma girişimi mi olduğu konusunda şüpheli.
Sürecin nereye evrileceğinden emin olmadığı için adını vermek istemeyen bir esnaf, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın hala tutuklu olduğunu hatırlatıyor: “Samimilerse önce Demirtaş’ı serbest bıraksınlar” diyor. Yanındaki arkadaşı da ona destek veriyor ve ekliyor: “Demirtaş umut vaat ediyordu, hiçbir suç yokken tutukladılar. Size açık söyleyeyim, bu partilerin bir menfaati olduğu için bu açıklamaları yapıyorlar. Ben ne Öcalan’a fırsat verileceğine inanıyorum ne de Demirtaş’ın serbest bırakılacağına.”
Demirtaş, kamuoyunda “Kobani olayları” olarak bilinen protestolarla ilgili davada 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve 2016’dan bu yana cezaevinde.
BARIŞ VE EŞİT YURTTAŞLIK TALEPLERİ
Diyarbakır’daki birçok kişi, barışın sağlanması ve Kürtlere hakların verilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Ana dilde eğitim başta olmak üzere, Kürt halkının kültürel ve siyasi haklarının tanınması gerektiğini savunanlar, Öcalan’ın açıklamalarının bu sorunları çözmeyeceğini düşünüyor.
Emekli bir memur olan Emine Hanım, barış için sadece Öcalan’ın çağrılarının yeterli olmayacağını belirtiyor: “Öcalan mecliste çağrı yapsa dahi, ertesi sabah bu ülkeye barış gelmeyecektir” diyor ve ekliyor: “Kürt halkının kültürel ve siyasal talepleri var. Ana dilde eğitim en can alıcı mesele. Çocuklar artık kendi dilini konuşamıyor. Bunlar çözüme kavuşmadan ‘Koşulsuz silah bırakın çağrısı’ insanlarda hayal kırıklığı yaratacak.”
FARKLI HESAPLAR MI VAR?
Sokakta, Bahçeli’nin açıklamaları hakkında, siyasi hesapların döndüğüne inananların sayısı da az değil. Yeni anayasa değişikliği tartışmalarının, hükümetin yaşadığı ekonomik ve siyasi sıkışıklıkları örtbas etmek için yeni bir gündem yaratma çabası olduğunu düşünenler var. Bu düşünceye sahip olanlar, geçmişteki çözüm sürecinde yaşanan olumsuzlukları hatırlatıyor ve hükümetin niyetinden şüphe duyuyorlar.
Bazı vatandaşlar ise, bu gelişmelerin Orta Doğu’da devam eden gerilimlerle bağlantılı olduğunu öne sürüyor. Özellikle Amerika ve İsrail’in Kürt sorununa dair stratejik hedefleri olduğu ve bu ülkelerin sürece müdahil olabileceği yönünde endişeler dile getiriliyor.
BARIŞ UMUDU VE ÇÖZÜM BEKLENTİSİ
Bedri adındaki yaşlı bir adam ise, Kürtlerin her zaman barışa hazır olduğunu vurguluyor ve çözümün ancak siyasi liderlerin kararlılığıyla mümkün olabileceğini düşünüyor. “Bahçeli ve Erdoğan bu işi çözebilir. Eğer Amerika ve İsrail müdahale etmezse bu sefer barış olacak, inşallah” diye konuşuyor.
BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI BÜYÜK BİR İLGİYLE TAKİP EDİLİYOR
Bahçeli’nin açıklaması Diyarbakır’da büyük bir ilgiyle takip ediliyor, ancak halk arasında hem derin bir güvensizlik hem de gelecekte olası bir çözüm sürecine dair tedirgin bir umut söz konusu. Diyarbakırlılar, barışın sağlanması için Kürtlere yönelik hakların tanınması gerektiğinde hemfikirken, gelişmelere şüpheyle yaklaşıyor.