8 Ekim 2024 tarihinde TBMM’de yasama faaliyeti devam ederken MHP Genel Başkanı mecliste bulunan Dem Parti grubuna doğru yürüyerek tokalaşması ile “ Kürt Meselesi” tekrar Türkiye’nin gündemine oturdu.
8 Ekimden günümüze kadar televizyon kanallarında (“yandaş ve muhalif”) hararetli bir şekilde gazeteciler akademisyenler siyasetçiler Dem Partililer dahil neredeyse tüm siyasi partilerin temsilcileri bu tokalaşma üzerinden tartışmaya başlamış oldu. 22 Ekim 2024 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’ nin Tayyip ERDOĞAN ile birlikte kurguladıkları ve hiç kimsenin beklemediği bir konuşma ile Kürt Meselesi ile ilgili gündemi “ El Yükselterek” Abdullah ÖCALAN’ ın Meclise gelerek örgütü lağvetmesi halinde “Umut Hakkından” faydalanması için yasal düzenlemelerin ardına kadar açık olacağını beyan etti.
MHP grup toplantısından sonra aynı gün CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL grup toplantısında “El Yükselttiğini” iddia ederek “ Bende Kürtlere Devlet Öneriyorum” diyerek gelin Türkiye de yaşayan herkes ile birlikte Türkiye’nin sahibi olalım. Bu öneri, bu söylem 100 yıldır Cumhuriyeti kuran CHP ve benzeri partilerin söylediği bir söylem olup maalesef slogandan öteye geçememiştir.
Bu yazıyı 23 Ekim 2024 tarihinde yazmayı düşünüyordum maalesef Ankara TUSAŞ’ taki saldırı sebebi ile yazıyı ötelemek durumunda kaldım. Facebok sayfamda TUSAŞ saldırısını kınayan bir yazı kaleme aldığım için o konuya bir daha girmeyeceğim. Ancak herkese sürpriz olan BAHÇELİ’ nin grup konuşmasından sonra TUSAŞ eyleminin Kandil tarafından sürece destek noktasında saldırının engellenmesi gerekiyordu. Maalesef bu yapılmadı bu vesile ile tekrar eylemi kınıyorum. Saldırıdan sonra gerek BAHÇELİ gerekse ERDOĞAN’ dan yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki geri adım atma söz konusu olmadığı gibi Kürt Meselesinin çözümü ile ilgili kararlılığın devam edeceği yönünde ki beyanlar vatandaşı sevindirmiştir.
12 Mart 2024 tarihinde Amida Haberde yayınlanan “Tecrittin Sorumlusu Kim” başlıklı yazımda AİHM’nin ÖCALAN ile ilgili “Umut Hakkı” meselesine değinerek 22 Ocak 2024 tarihinde tahliye edilmesi ile ilgili tavsiye kararına değinmiştim. 18 Ekim 2021 tarihinde değerli dostum Gazeteci-Yazar Nevzat ÇİÇEK’ in, gazeteci-yazar ve siyasetçilerin de olduğu bir dost sohbetinde ben Nevzat ÇİÇEK’ e Kürt Sorununu mevcut liderler içerisinde kim çözebilir şeklinde bir soru sormuştum verdiği cevap bugünleri işaret ederek Devlet BAHÇELİ çözer demiş idi. Tartışmalar devam ederken Dem Parti cenahından gelen açıklamalara baktığımız da özellikle bir süreç olacaksa CHP’nin de sürece dahil edilmesinin vurgulanmış olması önemliydi.
Ayrıca tecrittin kaldırılması ve CHP’nin sürece dahil edilmesi önerileri dışında Dem Partiden somut bir adım veya öneri gelmedi. Yazının girizgahında CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL’ in el yükselttim diyerek Kürtler ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından 100 yıldır alay edildiği gibi klasik ve klişe bir söylemle Dem Partinin talebi üzerine sürece dahil olmuştur. Esas konuya girecek olursak yazının başlığından da anlaşılacağı üzere CHP’nin ittihatçılıktan ve Kemalizm’ inden aldığı kodlarla Kürt Meselesi ile ilgili adım atabilmesi için geçmişini reddederek, Türkiye’nin acil ihtiyacı olan Avrupa standartlarında bir SOSYAL DEMOKRAT PARTİYE evirilmesi halinde Kürt meselesine katkı sunabilecektir.
İslam tarihçisi Suriyeli Arap Akademisyen Mahmut ŞAKİR’ in 8 ciltlik İslam Tarihi adlı eserinde Kürt Ebu Müslim HORASANİ’nin Emevileri devirerek iktidarı Abbasilere teslim etmesi ile birlikte siyaseti geliştirememesi sebebi ile Abbasiler tarafından boğdurulduğunu ve siyaset geliştirebilmesi halinde Ortadoğu da Selçuklular yerine bir Kürt Devleti kurulabileceğini söylemektedir. Kürtlerin bu politikasızlığını Osmanlının çöküş dönemi de dahil maalesef günümüze kadar olayları doğru okuyamama ve öngörüsüzlüğün hakim olduğunu görmekteyiz. Dem Partiye somut önerim şu olacaktır. Madem CHP’yi sürece dahil ettiniz yarından tezi yok CHP’nin ve Cumhur İttifakının samimiyetlerinin test edilmesi noktasında Kürtçe Anadilde Eğitim için tek maddelik bir kanun tasarısı hazırlanarak Meclise sunmaları ve arkasında durmaları olacaktır. 2023 genel seçimlerinde HDP’nin CHP’ye koşulsuz destek verdiğini hatırlatarak CHP’nin bu ahde vefa gösterip göstermeyeceğini samimi olup olmadığını ilerleyen günler de göreceğiz.