TİGRİS HABER – Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3’üncü gününde tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
Davanın ilk iki gününde 4 sanık ve 26 tanık dinlendi. Güran ailesinin avukatlarının talebi üzerine bugün yeni tanık ve avukat savunmaları dinlendi.
Tigris Haber Muhabiri Ardıl Batmaz, gün boyu Diyarbakır Adliyesinden canlı aktardı:
Narin Güran davasında üçüncü gün; avukatlar, gazeteciler ve izleyiciler yerlerini aldı. Mahkeme heyeti salona geldi. Duruşma, Güran ailesi avukatlarının mahkemeye sunduğu 9 tanığın dinlenmesiyle başlayacak.
Mahkeme Başkanı, DARA-2 jandarma kamerası görüntülerinin dosyaya girdiğini, birazdan duruşma salonunda izletileceğini söyledi.
Tanık Cahit Kaya: Ben araba için geldim. Arif Güran beni çağırdı, akşam üzeriydi. Nevzat ile aralarında bir araba sıkıntısı vardı. Beni ve abimi çağırdı. Önce Nevzat, sonra Arif sorunlarını anlattı. Arayı bulduk, Arif’in 30 bin, Nevzat’ın 50 bin ödemesi gerektiğini söyledik. Nevzat, yakarım yıkarım ortalığı demedi. Ama ödemiyorum dedi önce. Sonradan kabul etti.
Mahkeme Başkanı: Nevzat ben bu paranın hesabını sizden sorarım dedi mi?
Tanık Cahit Kaya: Ben öyle bir şeye şahit olmadım. Sanık avukatı soruyor: Arabuluculuğun amacı neydi? Bu süreçte gerginlik yaşandı mı?
Mahkeme Başkanı: Sordum onu, özellikle 3 kere sordum.
****
Tanık Veysel Subatan dinleniyor. Salim Güran ile Arif Güran’ın eniştesiyim. Araba olayı için geldim. Nevzat ile Arif’in araba problemi vardı. Arif beni çağırdı, gelip bizi dinleyin dedi. Nevzat da oradaydı. Nevzat, Arif’e araba vermişti ama çalıntı çıkmıştı. Nevzat, 80 bin lirayı vermeyeceğini söyledi. Haksızlık yaptığını söyledik. Nevzat parayıödemeye yanaşmadı. Soyismi Kaya olan iki kişi de Nevzat’ın haksız olduğunu söyledi. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat sonra bunu kabul etti ama nasıl kabul etti.
Mahkeme Başkanı: Nasıl kabul etti?
-Zar zor kabul etti. Mahkeme Başkanı: Seni tehdit etti mi, Salim’i, Arif’i tehdit etti mi?
-Hayır.
Tanık Veysel Subatan’a sanık müdafii soruyor: Sizi çağırma sebepleri neydi ki cemaat kuruldu?
-Nevzat parayı ödeme taraftarı olmadığı için.
+Aralarında bir tartışma mı olmuştu?
-Ben şahit olmadım.
****
Tanık Rutbettin Kaya dinleniyor: “Salim eniştemiz, Nevzat da eniştemiz. Gece saat 8-9 gibi Arif beni aradı, eve çağırdı. Ben de gittim. Nevzat, Salim, Veysi evde oturuyordu. Aramızda araba sorunu var dediler. Arabanın hırsızlık malı olduğunu söylediler. Nevzat ile aralarında ağız tartışması oldu. Nevzat’a ’20 bin Arif versin, 10 bin Salim versin, 50 bin de sen ver’ dedik. Ondan sonra uzlaştılar ama Nevzat ‘param yok şu an veremem’ dedi. Dava öyle bitti. Bu olay 4 ya da 5. ay gibi yaşandı. Nevzat kimseyi tehdit etmedi.”
Tanık İbrahim Halil Güran dinleniyor. (Salim Güran’ın kardeşi)
Kapalı olduğu söylenen bakkalla ilgili bilgisine başvuruluyor.
Mahkeme Başkanı: Enerji içeceğini kaça aldınız?
-Ben enerji içeceği almadım.
+Dondurma mı aldın?
-Eskimoo aldım ben, buzlaç.
+Kaça aldın?
-Bilmiyorum valla. Sofi bakkal gece 1.30’da 50 kuruş için bakkal açar. Kapalı olduğuna hiçbir gün şahit olmadım, kimse de olmamıştır.
****
Tanık İbrahim Halil Güran, sorulara yanıt veriyor:
“Narin kaybolduğunda köyde değildim. Salim Güran hiçbir yere bizi yönlendirmedi. Kaybolduğu saati, aNnem söyledi sonra da arama çalışmalarına katıldım. Köyde Hüseyin Güran’ın sözü geçer. Köydeki o yangını siz çıkartabilirseniz ‘helal olsun’ derim size. Çok mantıksız bir çey.
Savcı: Sofi marketin sahibi orada mıydı?
-Evet.
+Kendisi göz ameliyatı olduğunu söylüyor o gün?
-Hayır, oradaydı.
****
Tanık Süleyman Kaya dinleniyor. (Özel birey)
Mahkeme Başkanı, Süleyman Kaya’nın yanına gelerek: Nasılsın, iyi misin? Hangi takımlısın? Enerji içeceği içer misin?
-Evet. +Nahit bey ile Tuncay bey enerji içeceğini merak etmiş, çocuklarına alacaklarmış. Ne aldınız bakkaldan?
-Enerji.
+Bakkalın adı neydi?
-Bilmiyorum.
+Yaşlı mıydı, genç miydi?
-Yaşlı.
****
Tanık Muhammet Yağmur dinleniyor: “Araba yıkıyordum. Enes Güran yanıma geldi, sonra da Muhammet Kaya geldi. 10 dakika konuştuk sonra çıktık. Enes’i caminin oraya bıraktım sonra ben gittim. Narin’in kaybolduğu gündü. Akşam gibiydi. 4.30-5 arası.”
****
Tanık Muhammet Yağmur, soruları yanıtlıyor: Diyarbakır Barosu’ndan bir avukat; Enes’in yanında kim vardı?
-Muhammet ve Süleyman Sohbet ettiniz mi?
-10 dakika sohbet ettik. Başka sohbetiniz oldu mu o gün?
-Hayır olmadı. Nahit Eren soruyor; Arabayı yıkayıp bitirdiğin saat kaç?
-Hatırlamıyorum. Enes’i camiye bıraktıktan sonra saat kaçtı?
-Hatırlamıyorum. Saati hatırlamaya çalışmanı rica edeceğim.
-Hatırlamıyorum.
+O gün öğle yemeği yedin mi?
-Evet
+Kaçta yedin?
-12’de yedim.
***
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, tanık Muhammet Yağmur’a soruyor;
+Enes’in hal ve tavırlarında değişiklik var mıydı?
-Her zamanki Enesti.
+Öfke kontrol problemi var mıydı?
-Her zamanki gibi sakindi.
+Yüzünde morluk var mıydı?
-Yoktu.
****
Sanık avukatlarının gösterdiği tanıkların dinlenmesi bitti. Dünkü duruşmada çocuk E.’nin ifadesi alınamamıştı. Çocuk E.’nin ifade görüntüsü birazdan salonda izletilecek.
Narin’in kardeşi E.’nin ifade kaydı oynatılıyor.
Psikolog: Hediye yengen geldi ya size, nasıl geldi eve?
Narin’in kardeşi E.: İlk geldiğinde annem çamaşırları ona bırakmıştı onları getirdi. Psikolog: Acele mi ediyordu? Hızlı hareket ediyor muydu?
Narin’in kardeşi E.: Yok, normaldi. (Bu sırada Yüksel Güran ağlamaya başladı)
Psikolog: Ablanın kaybolduğu gün evde miydin?
Narin’in kardeşi E.: Evet, annem, Muhammet abim ve Enes abim evdeydi. Narin camiye gitti. Saat 3’te çıktı, sonra geri gelmedi hiç.
Psikolog: Yengen ikinci kez neden geldi peki eve?
Narin’in kardeşi E.: Bilmiyorum. Enesle Muhammet yatmaya devam ediyordu ama annem uyanmıştı. Ben telefonla oynuyordum.
Psikolog: Hangi oyunu oynuyordun?
Narin’in kardeşi E.: Hatırlamıyorum.
****
Psikolog: Yengen çamaşırları bıraktıktan sonra ne yaptı?
Narin’in kardeşi E.: Gitti.
Psikolog: Telaşlı mıydı, sakin miydi?
Narin’in kardeşi E.: Sakindi.
Psikolog: Sana garip gelen bir şey oldu mu?
Narin’in kardeşi E.: Yok.
Psikolog: Şlk Narin’in kaybolduğunu kimden duydun?
Narin’in kardeşi E.: Abilerimden.
Psikolog: Sana bir şey dediler mi kaybolmasıyla ilgili?
Narin’in kardeşi E.: Yok.
***
Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar’a ilişkin talebini iletmek için söz aldı, kürsüye yaklaşmak iste. Nahit Eren ve sanık müdafii mahkeme başkanına yaklaştı.
Mahkeme Başkanı; İyice Amerika’ya çevirdiniz burayı.
Mahkeme Başkanı: “Nahit bey salonda bulunan sanıkların dışarıya çıkarılmısını istedi. Soracağı soru hassas.” Nevzat Bahtiyar hariç tüm sanıklar çıkarılıyor.
Nahit Eren: “Dün babayı üzdüysem bir daha özür diliyorum. Nevzat’ın yer gösterme konusundaki kaydın ekrana yansıtılmasını istiyoruz. Narin’in vücudunun üzerindeki lavralardan cinayet saatini belirlendi. Su içerisinde bulunan bir cesetteki lavralar, nasıl olurda karasal özellikler taşır?” Video oynatıldı.
Nahit Eren: Benim rapordan kastettiğim şeyi anladın mı?
Nevzat Bahtiyar: Hayır anlamadım.
Nahit Eren: Raporda diyor ki, Narin’in naaşı tamamen suyun içerisinde değil. Oraya götürdüğüne emin misin?
Nevzat Bahtiyar: Evet.
Nahit Eren: Su altında mıydı komple?
Nevzat Bahtiyar: Hepsi su altındaydı, biraz üstü dışarıdaydı.
Mahkeme Başkanı: Taş koyduğun zaman aşağı inmesi lazım.
Nevzat Bahtiyar: İndi ama çok hafif üstü açık kaldı
Mahkeme Başkanı: Taş ıslandı mı?
Nevzat Bahtiyar: Hepsi ıslanmadı sanki, çok hatırlamıyorum.
***
Savcı: Tanık beyanlarına diyeceğimiz yok. Suçun vasfı, mahiyeti gereğince tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talep edilir.
***
Diyarbakır Barosu’ndan avukat Aydın Özdemir: “Salim Güran’ın, Narin Güran’ın naaşının kaybettirilmesiyle ilgili açık bir yönlendirmesi olduğunu düşünüyoruz. Muhammet Kaya, Narin’in kaybettirilmesinden 1 gün sonra terlik buluyor. Bunu hemen teslim etmiyor. Terliği vermeyi unuttum yor. Narin’e ait olduğunu düşünüyorsa nasıl da kolluk birimlerine vermez?
Çok ciddi bir şüphe elde ediyoruz bundan dolayı. Bir kısım beyanlarda aile meclisi toplandı diyor, bir kısım toplanmadı diyor. Ali Rıza Güran, toplantı yaptık diyor. Nevzat’ın da bir toplantıya katıldığını söylüyor. Bir toplantının var olup olmadığını aile neden gizler? Bu husus şaibelidir.”
***
Diyarbakır Barosu’ndan avukat Aydın Özdemir: “WhatsApp kayıtlarını bu salondakiler ne zaman silmiştir acaba en son? Sadece Salim Güran silseydi sorun yoktu ama bütün bir ailenin silmiş olması tesadüf değildir. Salim Güran, cinayet günü ne yaptı, ne şekilde hareket etti? Sürekli çelişkili ifadeler verdi.”
“Narin’in ne zaman kaybettirildiği ortaya çıkınca yine ifadelerini değiştirdiler. Salim Güran olay günü birçok görüşme yapıyor. Narin’in ne zaman kaybettirildiği bilinmiyorken Salim Güran, bir konuşmada 15-16’da diyor.
Nereden biliyor? Salim Güran, ısrarla mahkemede kıyafet değiştirmedim dedi ama savcılıkta değiştirdim dedi. Hangisine itibar edeceğiz? Araçtan DNA çıkıyor ve sadece Narin’e ait DNA, başka yok.”
“Jandarma Narin’i ararken aile ile görüşüyor, anneye de soruyor, kimden şüpheleniyorsun diyor. Oğlum Enes için ne yapabilirim diyor anne. Enes o sırada şüpheli bile değil. Neden Enes’i koruma derdine giriyor? Biz annenin de öyle ya da böyle fail olduğuna inanıyoruz.”
“Enes ile ilgili ciddi bir kuşku var. Enes diyor ki; 17.30’da eve geldiğimde Enes’i görmedim yor ama Hediye gördüm diyor. Bu beyanlar neden çelişkili?”
“Koldaki diş izini kendi kendine yaptığını iddia ediyor. Birçok makale okudum. Vücut refleksle kendini geri iter. En az 3 gün geçmiş ama buna rağmen net bir iz var. Bunu Enes kendi kendine yapmış olamaz.”
***
Diyarbakır Barosu’ndan avukat Metin Ertaş: “Tanıkların çoğu gerçeği ortaya koymak yerine yakınını koruma eğiliminde.
Bir senaryo halinde ortak beyan veriliyor. İddia edilen cinayet saatleri 15.15 ile 15.40. Bu saatlerde herkes kendine başka bir uğraş yaratma derdinde.
Narin’in vefat edildiği haberinin geldiği gün, çok daha samimi tepki veriyor teyze. Doğruyu konuşsaydınız bu olay bu aşamaya gelmezdi diyor. Enes bile teyzemi aldım uzaklaştırdım derken teyzesi ben Enes’i görmedim diyor. Salim eve geldiğinde yemek bile yiyemediğini söylüyor ama eşi ve çocukları yedi diyor. Salim Giran savcılıkta eve dönünce kıyafeti değiştirdim diyor. Ama Mehmet Selim Atasoy, “Salim eve kıyafetlerini değiştirmeye gitti” diyor.
***
Diyarbakır Barosu’ndan avukat Erdem Kaya: “Vecdi Bahtiyar, dün dinlendi. Nevzat, Salim Güran ile 21 Ağustos’tan sonra hiçbir iletişimimin olmadığını söyledi. Aralarındaki iletişimin Vecdi Bahtiyar üzerinden yürüdüğünü görüyoruz. 22 Ağustos’tan itibaren Vecdi ve Salim arasında sıralı iletişim başlıyor. Vecdi Bahtiyar bunu reddetse de, Vecdi’nin olaydan haber olduğu çok net anlaşılıyor.
Baronun yöneticisi olarak, temsilcisi olarak şunu söylemek istiyorum. Biz, Diyarbakır Barosu Aile olarak Narin Güran’ı da aile bireyimiz olarak kabul ettik ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Ramazan Atasoy dosyadaki kilit tanıklardan biri ama dinlenemedi. Bizce Narin saklanırken babası Mehmet Selim Atasoy ile birlikte gözcülük yapıyorlardı.
8 Eylül’de tutulan jandarma tutanağına görr, Ramazan Atasoy şüpheli olarak tespit ediliyor. Sinir patlaması yaşıyor, ağlıyor ve muhtar Selim’e küfrediyor. ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi’ diyor. Ramazan’ın da olaya dahil olduğunu anlıyoruz, bu nedenle tanıklığı çok önemli.
Ramazan Atasoy dinlenseydi belki de çok farklı şeyler söyleyecekti.
(Kürtçe ses kaydına ilişkin)
Bahsettikleri sınır, Narin’in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir.
Mahkemenize iyi bir yargılama yürüttüğünüz için teşekkür ederim. Kamuoyu vicdanını rahatlatacak adil bir karar vereceğinizden kuşkumuz yok.
***
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren:
“Dosyada önemli bir aşamaya geldik. İlk günden beri Narin için bir kamuoyu duyarlılığı gerçekleşti. Uzun süre Narin’in canlı bulunması umudu vardı ancak 8 Eylül itibariyle sona erdi. Narin’e bunu yapanların, göz yumanların, saklayanların ya da bulunmasını geciktirenlerin yargılanması için bir kampanya başlatıldı. Soruşturma aşamasında katılma talebimiz kabul edildi. Narin’in kendi sosyal çevresinde kaybettirilmiş, öldürülmüş olması nedeniyle katılma talebimizin kabul edilmesi önemliydi.”
Bu duruşma salonunda kimi kırdıysak, üzdüysek bir baba olarak başta Arif beyden özür dilemek istiyorum. Soruşturma aşamasında balkan olarak aktif bir şekilde soruşturma içerisindeydik ama bugün Diyarbakır Barosuna kayıtlı bir avukat ordusu var. Biz bir ekibiz. Onların da emeklerine teşekkür ediyorum.
Öldürmeye iştirak anlamında yeni faillerin de çıkabileceği kanaatindeyim. Bir avukat olarak, şaşırdığım konu şu; Belki hayatınızın en kıymetli şeyini kaybediyorsunuz. Belki en çok hatırlamamız gereken bir günü yaşıyoruz. (Narin’in kaybolduğu gün) Her saniyesini unutmadan aktarması gereken bütün sosyal çevre, başka başka ifadeler veriyorlar. Günü gününe uymayan ifadeler var.
Peki, buna vesile olan şey ney? Her yeni olgu, her yeni delil, organize, stratejik bir değişikliğe sebep verdi. Arif beyin istediği bütün görüntüleri ben de istedim. Uydu görüntüsünü bile istedim. Neydi o strateji? Narin’in öldüğü anı bilmemek.
Nevzat Bahtiyar köye farklı yoldan geldiği için kameraya takılıyor. Dereye gittiği yönden dönmüş olsa tespit edilemeyecek. Narin’in öldürüldüğü saati herkes 18’den sonra biliyordu. Çünkü kurgu düzeni vardı.
Narin hiçbir şekilde ayrıldığı sosyal çevreye geri gelmedi izlenimi yaratılmak istendi. Bütün organizasyon görüntü kayıtlarının ortaya çıkmasından sonra kuruldu.
Narin’in koşan görüntüleri olmasa 14’te eve gittiğini de bilmeyecektik. Bunu bilen insanlar 17.40’a dair inanılmaz bir kurgu kurdu.
Arif bey de, bütün Güran ailesi de kamuoyu da bilsin. İnanılmaz mücadele gösterdik. Tek bir belgeyi basın mensuplarına vermedik. Diyarbakırdaki basın mensupları Başkanım çarşaf çarşaf yayınlanıyor dediler. Tek bir belge vermedik.
8 yaşındaki bir kızın yaşam hakkından bahsediyoruz. Neden 17.40 kurgusu yaptınız? Birilerinin 17.40’a kadar nerede olduğu planlandı. Yüksel Güran gerçekten evinde. Hiçbir şüphem yok bundan. Narin’in öldüğü öğrenilince herkes o saatte nerede olabileceklerinin hesabını yaptı.
Eğer Salim, eşi ve çocuklarının mahkemelerdeki ifadeleri doğruysa senin o aracı görmeme şansın yok. (Hediye Güran’a)
Nevzat Bahtiyar’ın kameralara görüldüğü saatlerde ‘bizim Enes’i evden çıkmış gibi göstermemiz lazım’ diyerek organizasyon yaptılar. Baz istasyonuna göre evin içerisinde ama.
Baz istasyonu verilerinin yanılma payını araştırdım. Sağlıklı, bilimsel verilerle oturtulursa kesin bir delildir. Bir tuşa basılarak binlerce insan ellerindeki cihazlar patlatılarak öldürüldü. Bu telefon böyle bir şey.
Enes o evden çıkarıldı, bakkala getirildi, enerji içeceği içirildi. 200 metrelik yol için araca bindirildi. Ama okulun önündeki kamera hesaplanmadı.
‘Enes, kardeşin kaybolmuş, canın kaybolmuş, çalışmalara katmamız lazım seni’ diye planladılar. Telefon kapanıyor ya da kapatılıyor, okulun yanında. Ne zaman açılıyor? Sabaha doğru 4’te. Kız kardeşim kaybolacak, tarlalara, derelere gideceğim ama telefonsuz?
(Cezaevi görüşmeleri) “Bana göre özel hayatın gizliliğini ihlal niteliği taşıyor. Hiçbir video kaydı Diyarbakır Barosu tarafindan servis edilmemiştir.
Oradan şunu çok net yakalıyorum ama izlediğimde; Enes her defasında raporların gelip gelmediğini soruyor. Kararı, yorumu size bırakıyorum.
Narin diş fırçamı kullandı beyanı, camiye giderken Narini öptüm beyanı, kaygıya işaret ediyor.
Bu cinayette dördünün de sorumlu olduğu kanaatindeyim. (Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran, Nevzat Bahtiyar)
Diyarbakır Barosu’nun avukatları 1 saat 8 dakika beyanda bulundu. Mahkeme Başkanı kısa bir ara verdi.
***
Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran:
Türkiye’de en acılı, en mağdur anne benim. Hem kızımı vahşice öldürdüler, hem mezarına gidemedim hem de namusumla suçlandım. Hiç kimse ‘bu anne ne çekti’ demedi. Bir şalla beni suçluyorlar. Kızımın katili olsam zaten şalı göstermezdim. Bir kadın memur mafya oğlunu öldürecekler dedi, kimse bunu dile getirmedi. Enes’e ne olacak kimse düşünmedi.
Polis yüzüme tükürdü. Ben suçsuzum, ben günahsızım. Benim yerimde Nevzat’ın karısı kızı olsa işkence görse köppek gibi konuşacaktı burada. Beni öldürün, beni asın ama namusuma leke sürmeyin (Bağırarak, masaya burarak)
Güran ailesini limon gibi sıkıyorlar. Biz bunu haketmedik. Gidin kamerayı çıkartın, Nevzat yapmadıysa beni de oğlu mu da kaynımı da asın.
Beni asın asın. Nerede bu cinayet olmuş? Niye kimse bize inanmıyor? Onun çocukları da ona hakkını bırakmayacak. Bu yaşa gelmiş bir dairesi olmamış. (Nevzat’a) Hiç kimse demiyor Narin’in annesi cezaevinde ne çekiyor. Benim namusumla oynuyorlar.
Allah Güran ailesinin hakkını size bırakmasın. Kamerayı çıkartın. Narin eve gelmemiş. Ben Narin’in annesiyim annesiyim. Birisi kızıma tokst vursa ben aşağı iniyordum. O biliyordu ben nasıl kızımın üstünde titriyordum. Cumhurbaşkanına sesleniyorum; kızımı unutmuşum namusumun derdindeyim. Salim benim abimdir abim.
Kızım gitti gitti. Benim namusumla oynamayın. Herkes elini vicdanına koysun. Okul okumamışım, beni neyle suçluyorlar? Siz nasıl bir insansınız? Benim çocuklarım çoban olsun, bırakmıyorum artık devlet memuru olsun. Jandarma görüyorum elim ayağım titriyor. Yeterki Narin’in kanı yerde kalmasın diye sustum.
Yüksel Güran’ın dört avukatı savunma yaptıktan sonra duruşmaya 21.00’e kadar ara verildi.