TİGRİS HABER – Van’da 27 Eylül’de kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in cenazesi 18 gün sonra Van Gölü’nün Molla Kasım Mahallesi’nde civarındaki bölümde bulundu. Ön otopsi işlemleri tamamlanan Kabaiş, Diyarbakır’da Yeniköy Mezarlığı’nda defnedildi. Soruşturmaya gizlilik kararı getirilirken, Kabaiş’in otopsi raporu henüz çıkmadı.
Van-Hakkari Tabipler Odası adına otopsi işlemine katılan Doktor Hüseyin Yaviç, 8 saat süren otopsi de 100’den fazla numune alındığını, suyun içerisinde uzun süre kalmasından kaynaklı cenazede ciddi deformasyon oluştuğunu anlattı.
Baba Nizamettin Kabaiş ve kız kardeşi Elif Kabaiş Rojin’in ölümüne dair şüphelerine dair konuştu. Elif Kabaiş, ablasının öldürüldüğünü dile getirerek, “Ablam üniversiteyi kazandığı için çok mutluydu. Gittiği gün bile, ‘İnanamıyorum hayallerim gerçekleşti, istediğimi üniversiteye gidiyorum, her şey hayal gibi’ diyerek mutluluğunu yaşıyordu” dedi.
‘SAKLANAN BİR ŞEYLER VAR’
Rojin’in telefonun göl kenarında bulunduğunu hatırlatan kardeş Kabaiş, emniyetin 8’inci gün şifresini kırdıklarına dair söylemlerinin yalan olduğunu söyledi. Ablasına kaybolduğu gün attığı mesaja 5 gün sonra “Görüldü” yapıldığını ifade eden kardeş Kabaiş, şunları söyledi:
“Ben ablamın kaybolduğu gün yani Cuma günü yine bir umut diye ablama mesaj attım. Mesajıma ise Çarşamba günü yani kaybolduğundan 5 gün sonra görüldü atıldı. Emniyet ise şifreyi 8 gün sonra kırdığını söylüyor. Bir de emniyet babama telefonu incelediklerini kayıtlarda sadece aile ile konuştuklarını ama Whatsapp’ın ise şifreli olmasından kaynaklı kıramadıklarını aktardı ama ablamın kaybolduğu günün akşamına kadar da Whatsapp profili duruyorken; bir süre sonra o da kaldırılıyor ve Whatsapp hala duruyor” dedi.
Elif Kabaiş, bu duruma bakılınca bir şeylerin saklanmak istendiğinin görüldüğünü belirtti.
‘EN FAZLA 5-6 GÜN SUDA KALMIŞTIR’
Otopsi işlemelerine giren doktorun verdiği bilgileri aktaran baba Kabaiş, “Doktor otopsiden çıktıktan sonra bana dedi ki, ‘Kızının 18 gün boyunca suda kalmış olması mümkün değil. Öyle olmuş olsaydı cenazenin bütünlüğü bozulurdu. En fazla 5 veya 6 gün suda kalmıştır. Rojin bedende ve gözlerinde morarma vardı. Muhtemel birileri onu bir yerde uzun zaman tutmuş belki de sonradan katletmiş ve suya atmış.’ Yani bunlar hepsi ihmal. En son bir bahçıvan Mola Kasım Mahallesi’nde Rojin’in kıyıya vurmuş cansız bedenini görüp polisi arıyor” ifadelerini kullandı.
‘İNTİHAR İSE NEDEN 18 GÜNDE BULUNAMADI?’
Basının ve emniyetin Rojin cinayetini “intihar” diyerek, kapatmaya çalıştığını da sözlerine ekleyen baba Kabaiş, şunları kaydetti:
“Vali ve Emniyet müdürü bana gelip ‘Senin kızın intihar etmiş’ dediler. Bende, ‘Madem intihar etmiş niye intihar ettiği yerde bulunmuyor, 24 kilometre uzaklıkta bulunmuş.’ Ben öyle dedikten sonra ise kendi telefonlarını çıkarıp senin kızın Google tarama butonundan, ‘Cennete nasıl gidilir’ ve ‘Cenaze nasıl yıkanır’ gibi aramalar yapmış diyerek; Rojin’in ölümünü intihara çekmeye çalıştı. Ben de cevap olarak dedim ki; ‘Sen şu an kendi telefonunla bana bunları gösteriyorsun Rojin’in değil. Kaldı ki onun telefonu dahi olsa bu onun intihar ettiği anlamına gelmez. Madem bu intihar ise ve 18 gün suyun içinde kalmış ise o kadar dalgıçlarınız suyun içinde, helikopterlerinizde suyun üstünde gezdi niye bulamadı, bulsaydınız’ deyince sustular.”
Baba Kabaiş, otopsi sonuçlarının bir an öce çıkmasını ve kızını katledenlerin ağır cezalar almasını talep ederek, bunun mücadelesini de vereceğini söyledi. (MA)