REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(160x600px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Diyarbakır Haber TV

SOFİ SALO – Aziz ERİM

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
SOFİ SALO – Aziz ERİM
06 Kasım 2024 - 21:28
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Sunu

Sofi Salo; asıl adı Salih Tutka’dır. 1904 yılında Diyarbakır Alipaşa doğumludur, babası Osmanlı döneminde 1864 yılında Musul’dan Diyarbakır’a yerleşen Derviş Mustafa’dır.

Sofi Salih üç erkek, Musa Ali ve Abdulhalık (kâ’le) beş kız, sekiz evlat sahibidir, Musa Tutka Sofi Salih’in büyük oğludur. Sofi Salih 1950 yılında Deliller Hanı altında işletmeye açtığı küçücük bir lokantaya dünyayı sığdırabilen gözü gönlü tok, gariban, fakir-fukaranın halinden anlayan, vicdan sahibi bir kişiliğe sahipti. Bu hümanist özelliğini babası Derviş Mustafa’dan aldığı tescillenmiş olur. Sofi Salo lokantanın bitişiğinde bir de “Gazyağı Dükkânı” vardı, büyük oğlu Musa’da bu dükkâna bakardı, o yüzden Musa Abinin ismi “Gazcı Musa” olarak anılır. Baba Sofi Salih 1983 yılında 79 yaşında vefat eder rahmet ola!

1

Eski zaman; yoksulluğun- fukaralığın, çaresizliğin kol gezdiği, her evde suyun elektriğin, olmadığı zamanlardı, suyu mahalle ”Qestal”’larından, Camilerden ve daha ötesi mahallelerde tulumba noktalarından temin edilirdi…

Kadınların Qestal ve tulumba başlarında su sırasından dolayı izdiham ve yer-yer kavgalar olduğu zamanlardı…

Her evde elektrik yoktu, elektriği olan evlerde de elektrik sık-sık kesilirdi, saatlerce gelmezdi, kış aylarında sabahlara kadar bazen günlerce elektrik verilmezdi, bu yüzden gazyağı en elzem temel ihtiyaç maddesiydi, aydınlatmayı, idare lambaları mum ve gaz lambalarıyla giderirlerdi, bununla da kalınmazdı; o dönemde gazyağı sadece aydınlatma için kullanılmazdı, gazocaklarında da kullanılırdı… Mevsim kış ise yemekler sobanın üstünde, mutfaktaki odunlu ocaklarda veya gazocaklarda pişirilirdi, sonraki yıllarda gaz sobaları imal edilince, bu sobalarda yakıt olarak gazyağı kullanılırdı. Gazyağının işlevi insan hayatında çok önemli yeri vardı, en elzem temel maddelerin başında gelirdi, ekmek ve su gibi…

Kısaca gazyağı; aydınlanma, ısınma ve mutfaklarda yemek yapımında kullanılan üründür. Gazcılar sadece gazyağı satmazlardı, gazocağı, ispirto, gazocağı iğnesi ve bir de buz satarlardı… Bazı gazcılar gazocağı da tamir ederlerdi, anımsadığım kadarıyla yoğurt Pazarından aşağıya inince bir gazcı vardı, gazocağı tamircisiydi… O zamanlar buzdolabı yoktu, İçkale’den belirli saatlerde at arabalarıyla kalıp-kalıp buzlar belirli noktalara bırakılırdı, satırlarla buz parçalanırdı kilogram ile satılırdı…

Dünyanın neresini dolaşırsanız, dolaşın böyle bir tabela bulmanız mümkün değil! Lokantanın tabelasında şunlar yazılıydı:

“Boşver İyi Olur Vatandaş Lokantası…”

Bu cümlenin açılımı; paran olmasa da gir, ye-iç demektir.

Hangi felsefeci ve filozof böyle bir özlü söz söyleyebilir, hangi Derviş dünyayı böyle küçücük bir yüreğe sığdırabilir.

“Boşver İyi Olur Vatandaş Lokantası…”

Bu cümle olumlu yönde beni hep etkilemiştir, sanırım bu cümleyle bir roman yazılır ve Üniversitelerde tez konusu olur… Bu söz biraz Değirmenci Kemal kokar biraz da Sinoplu Aydın, akıllara zarar aşkolsun Sofi Salo!

Musa Tutka Alipaşa Mahallesi sakinlerindendi, beş çocuğu vardı, bir erkek dört kız, oğlu Şenol genç yaşta kansere yenik düştü rahmet ola!

Alipaşa çevresinde ve Mardinkapı’da sevilen, sayılan bir şahsiyetti… Bu tabela inancın, samimiyetin ve insanın karakterini analiz eden, muhteşem bir cümle olsa gerek! Aslında Musa Tutka, babası Sofi Salo ve dedesi Derviş Mustafa gibi hoşgörülü, insan sevgisiyle dolup taşan, Semtin Abisiydi, Amcasıydı, Piriydi, “Musa yé bé asaydı!” Bu tabeladaki bir cümle dünyanın varoluşunu anlatır, sözün bittiği yer bu cümle olsa gerek! Musa Abinin bir özelliği daha vardı; malum Deliller Hanı’nın ötesi mevtaların sessiz dünyası Mardinkapı Mezarlığı, vefat edenlerin cenazeleri el üstünde hanın önünden geçerdi. Musa Abi istisnasız her tabutun altına girerdi ve dualarını mevtalardan esirgemezdi arkadaşları Musa Abiye bu özelliğinden dolayı takılırlardı:

“Musa, Cami İmamı senin kadar ölülere dua etmemiştir…” derlerdi!

Deliller Hanı Hurdacılar Çarşısıydi Saraykapı Kozlu Sokak’ta komşumuz Silvan’lı Hacı Abdullah Odunci ve oğlu Abbas Abi de hanın hurdacı esnaflarındandı.

Hacı Abdullah’ın oğlu Salih ve Abbas Abinin oğlu Murat’la beraber büyüdük, yaşım kadar tanıdığım iki şahsiyettirleı, onlarla birlikte sık-sık gittiğim bir handı, bende tabela okuma hastalığı olduğundan tabelalara ilgiliydim, Sofi Salo’yu o dönemde fark ettim, aşinalığım ordan gelir, çünkü o tabela çok ilgimi çekmişti.

Mersindeyken de iki tabela ilgimi çekmişti:

Hırdavatçı “Sururi Can Bülbüli” diğeri de Saat Tamircisi Müftüzade Recai Abbasioğlu…

Kentin elektrik sistemi yenilenince ve tüp gazların, ocakların satışa sunulmasından sonra gazyağı dönemi kapanmış olur, Musa Tutka’da bu yenilikten kendi payına düşen rızkının peşine düşer ve gazyağı satışı yanında motor yağı, filitre ve motor yağı yan ürünlerini satmaya başlar. Ve bir devir böylece kapanmış olur!

Sonlarken

Şimdi ki zaman;

Ateş yanmış kül olmuş, söz bitmiş ama arsızlar, xırxızlar utanmamış…

Pinokyo’nun masum yalanları burnunu uzattıkça, Pinokyo’nun sureti güzelleşir, arsızların, karaborsacıların, Xırxızların burnu “Cığcığalaştı” artık ne burunları yanıyor ne de suretleri kızarıyor, çok pişkinleştiler çok!

“Arlı arından utanır, arsız der ki benden korkar”

Bunun en güel örneğini çok defa yaşadık gördük… Adanalı Memed ve Mahmut Kireççi olayında olduğu gibi…

/Devir puşt ve yalaka devri; bazı insanlar vardır önlerinden yürürsen arkadan ısırırlar, arkalarından yürürsen zırtiğe kalkarlar!/

Ez cümle; Diyarbakırın tarihsel ve kültürel değerlerinin unutulup kaybolmaması için, velilerimiz, derviş ve filozoflarımız olan bu güzel insanlarımızı bir sonraki nesillere tanıtılması ve kent hafızasını yinelemek ve tarihe not düşülmesi adına kayıt altına alınmalıdır. “Söz uçar yazı kalır!”

İki Mekân

Sofi Salo’nun “Boşver İyi Olur Vatandaş Lokantası”nda,

Boşkoyduk karnımızı doyurduk, iyi oldu bugün de doyduk Sofi Salo’yu yad ettik çok şükür!

İstanbul Beykoz, Beylerbeyi’nde Ümit Körken’le

“Keşkülü Fukara Muhallebicisi”nde de

Tatlımızı yedik, dudaklarımız tatlandı

Varolsun cemaatimiz,

Ne mutlu insanım diyene!

Katkılarından dolayı kadim dostum Serdar Aruk’a ve Sofi Ssalih’ın torunu Atilla Tutka’ya teşekkür ederim, var olsunlar!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.