İzmir’in Selçuk ilçesinde geçtiğimiz gün bir evde çıkan yangında yaşları 1 ila 5 arasında olan beş kardeş hayatını kaybetti. Yangın sırasında çocukların evde yalnız olduğu, annelerinin ise onların geçimini sağlamak için hurdacılık yaptığı ve yangın çıktığı sırada hurda toplamak için dışarıda olduğu öğrenildi.
Bu olayın ardından, birçok insan anneyi acımasızca eleştirmeye başladı. Kimse, o annenin çocukları için ekmek mücadelesi verdiğini göz önüne almadı. ‘Bu nasıl anne?’ ya da ‘Küçük çocuklarını nasıl tek başına evde bırakır?’ gibi sözler havada uçuştu.
Bir komşu ise hiç utanmadan ‘Çocuklar aç öldüler, aç!’ dedi. Peki, çocuklar açken bizler ne yaptık? Orada yaşanan bu acı olaydan sadece anne mi sorumluydu?
Çocukların aç olduğunu bile bile el uzatmadıysak, biz de sorumluyuz.
Hepimiz dört dörtlük insanlar değil mi?..
Evet, anne kapıyı kilitleyip çocuklarını içeride bıraktı çünkü onları o şekilde koruyabileceğini düşündü. Ancak çocuklarını ne açlıktan ne de ölümden koruyamadı.
Çocukların babası hapiste, anne ise hem çocuklara bakmak hem de eve para getirmek zorunda
Hepimiz namus bekçisiyiz değil mi? Hepimiz dört dörtlüğüz.
Sosyal Hizmetler defalarca şikâyet üzerine çocukları almak için gelmiş ama anne her seferinde ‘Çocuklarıma bakarım, onları vermek istemiyorum’ demiş. Bir anne için çocuklarından vazgeçmek ne kadar kolay olabilir ki? O kadın hangi çocuğundan vazgeçsin?
Evet, belki çocukları vermesi gerekecekti. Belki de en azından karınları doysun diye… Ama ülkedeki yetiştirme yurtlarının durumunu, çocukların o şartlarda nasıl büyüdüğünü gerçekten biliyor muyuz? Hepimiz çocukların yurtlarda çok iyi bakıldığını sanıyoruz, değil mi?
Kayıp çocuk sıralamasında ilk sıralarda yer alan bir ülke olarak nereye, ne kadar güvenebiliriz?
Devletin yanlış politikaları ve derinleşen yoksulluk karşısında şimdi yalnızca anne mi suçlanıyor?
Bizler bu tablonun neresindeyiz?
Sağlık sistemi ne durumda? Beş çocuğun arasında yalnızca bir yaş farkı var. Yoksul toplumlarda neden gerekli sağlık desteği ve eğitimi sağlanmıyor? Göçmenlerin durumu ise çok daha vahim. Ama boş verin, hepimiz dört dörtlüğüz ve çok namusluyuz…
Boş verin hepimiz dört dörtlüğüz çok namusluyuz…
Beş çocuk yaşamdan koparıldı, hepimiz kopardık.
Yoksulluğa bu kadar sessiz kaldığımız ve derinlemesine destek verdiğimiz için hepimiz sorumluyuz.
Başımıza yastığa rahat koyduğumuz için evet hepimiz sorumluluğuz.
Bir annenin çaresizliğine çare olamadığımız için evet hepimiz sorumluyuz.
Bırakalım dışarıdan ahkam kesmeyi, hepimiz sessiz kaldığımız için sorumluyuz.