TİGRİS HABER – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak, sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açığımız yoktur. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil, gelecek nesillerin ve geleceğin süper güç Türkiye’sinin hedef ve hesabındayız” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirme yapan Bahçeli, Trump’ın yeniden ABD Başkanı olmasından sonra ABD ile Türkiye arasında yeni bir sayfa açılması gerektiğini söyledi. İç siyaset hakkında da konuşan Bahçeli, CHP’li belediyelerin konserler için harcadığı paranın tamamen israf olduğunu söyledi. Terör örgütü PKK’nın bitme noktasına gelindiğini de ifade eden Bahçeli, bugüne kadar söyledikleri her şeyin arkasında olduklarını ve kimsenin kendilerinin vatan aşkını sorgulamaya haddinin olmadığını açıkladı.
“Türk Dünyası 2040 vizyonu hedefleri kademe kademe inşallah gerçekleşecektir”
Bişkek’te toplanan Türk Devletleri Teşkilatı’nın 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ni değerlendiren Bahçeli, “Türk Devletleri Teşkilatı, 15 yıllık uzun sayılmayacak mazisine rağmen İsmail Gaspıralı Bey’in ‘dilde, fikirde, işte birlik’ fikriyatının çok şükür kurumsal ve eylemsel çatı kuruluşuna dönüştü. Zirve’de Sayın Cumhurbaşkanımızın ileri seviyeye ulaşan ülkü birliğini ifadeyle, İsmail Gaspıralı Bey’in meşhur sözünü ihtiva eden hatıra parayı Türk devlet ve hükümet başkanlarına takdimi medyunu şükran duyulacak bir adamlık ve alicenaplık örneği olarak sivrildi. Türk Dünyası 2040 vizyonu hedefleri kademe kademe inşallah gerçekleşecektir. Bu kapsamda Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması üzerindeki müzakerelerin tamamlanmış olması, diğer alanlardaki uyum ve iş birliğinin gün geçtikçe ivme kazanması hakikaten çok değerli gelişmelerdir. Bilinmesini özellikle arzu ederim ki, Türk Dünyası vizyonunun tezahür etmesi maksadıyla Milliyetçi-Ülkücü Hareket üzerine ne düşüyorsa eksiksiz ve gecikmeksizin yapmanın azmindedir. Ülküde birliğin, ülkede birliğin, ilkede birliğin tıpkı derelerin çağlayıp denizlerle buluşması gibi, Türk Devri’nde gerçekleşeceğine canı gönülden inanıyor, Türkistan’da tarihin yeniden kaleme alınacağını ümit ediyorum. Türk Devletleri Teşkilatı dünya çapında huzur, güvenlik, istikrar, refah ve barış markası olmaya; karanlığın ortasından güneş gibi parlamaya sonuna kadar namzettir, buna da ziyadesiyle layıktır” ifadelerini kullandı.
“Biden’ın, Cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları şimdi tuzla buz olmuştur”
ABD’de gerçekleşen ve sonucunda Trump’ın başkan seçildiği seçimler hakkında konuşan Devlet Bahçeli, “Bir defa şunu ifade etmem lazımdır ki, Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eşek arasına sıkışıp kalmaları, Trump’ın seçilmesinden dolayı karalar bağlamaları, Kamala Harris’in kaybedişinden dolayı neredeyse yas tutacak noktaya gelmeleri akılla ve mantıkla izah edilemeyecek garabettir. ABD’deki Demokratların ve Cumhuriyetçilerin holiganlaşmış taraftarlarına ülkemizde de tesadüf etmek utanç duyulacak bir köksüzlüktür. Biden’ın, içimizdeki sömürgeleşmiş iş birlikçileriyle dayanışma halinde Sayın Cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları şimdi tuzla buz olmuştur. Şu Allah’ın işine bakınız ki, değişen ve devrilen akli melekelerinin dahi kendisini terk ettiği Biden’dan başkası değildir. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır, düşüp de kalkamayan Biden ve Harris’tir” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye ile ABD arasında yepyeni ve temiz bir sayfa açılmalıdır”
Trump’ın ABD Başkanı olmasının ardından Türkiye’nin tavrının Trump’ın yaklaşımına göre olacağını söyleyen Devlet Bahçeli, “Sürekli değişkenlik gösteren, pek çok argümana ve parametreye bağlı olan ülkeler arası ilişkilerin saygıya, barışçıl arayışlara, küresel adalet ve hukuk ölçülerine uygunluğu temel bir kriterdir. Bir tarafın geri adımlarla taviz üstüne taviz vermeye zorlandığı, diğer tarafın dayattığı, zorladığı, sürekli alan genişlettiği, yaptırım ve baskı mekanizmalarıyla toksik ağlar kurduğu ilişkiler sisteminin kalıcı ve sürdürülebilir olması akıl dışı bir ihtimaldir. Türkiye ile ABD arasında İkinci Dünya Savaşı sonrasına tekabül eden yakın ve yoğun diyaloglar manzumesinde yepyeni ve temiz bir sayfa açılmalıdır. Husumeti körükleyen, huşuneti köpürten ekonomik ve politik engellemelerin demokrasi ahlakıyla, aklı selimle ve egemenlik haklarıyla bağdaşmayacağı ortadadır. Mayın tarlasında münakaşa inatları, uçurum kenarlarında müzakere ısrarları, bitmek tükenmek bilmeyen ağız dalaşları, devamlı sahne alan güç gösterileri ancak ve ancak çözümsüzlüğe hizmettir. Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek hiçbir sorunun olmayacağı hususundaki temkinli iyimserliğimizi ve iyi niyetli iradi vasfımızı koruma ve bunu da sürdürme çabasındayız” diye konuştu.
“Silah varsa siyaset yoktur”
Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın huzur yüzyılı olacağını söyleyen ve PKK’nın sonunun yaklaştığını belirten Bahçeli, “Önümüzdeki süreçte ülkemizin terör kamburundan kurtulması muhtemel değil, muhakkak bir akıbettir. Terör ve bölücülük sorunuyla daha fazla yaşamamız, böylesi bir kanlı külfete daha çok katlanmamız imkansızdır. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir alan kalmamıştır. Terör örgütünü kaynağında imha etmek, bölücülüğün yuvalandığı siyasi ve sivil toplum kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. Hem siyaset alanında boy gösterip hem de silahlı teröristlere sırt dayamak başı ezilmesi gereken gayri meşru ve gayri hukuki menfur bir çelişkidir. Bu vahim çelişkinin yörüngesine sabitlenip hıyaneti gerekçelendirmeye, hatta demokrasi ve milli irade kavramlarını silah gibi kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Silah varsa siyaset yoktur. İhanet varsa demokrasi yoktur. Şiddet varsa sevgi ve barış dili kupkurudur” dedi.
“Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız”
Kimsenin MHP’nin vatan sevgisini sorgulamaya haddinin olmadığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bize akıldanelik yapanlar, ileri geri konuşanlar, har vurup harman savuranlar, tantanayla oyalananlar her şeyden önce fırsatçı kurnazlığıyla ve istismar yamyamlığıyla sonuç alamayacaklarını, sıtma ile ölüm arasında bir seçeneğe zorlamalarının beyhude bir çırpınış olduğunu idrak etmeleri bizatihi önerimdir. Bizim ülkücülüğümüzü sorgulamaya, vatanseverliğimizi tartıya çıkarmaya cüret ve teşebbüs eden yeni yetme siyaset döneklerine, kalbimizdeki dava ve vatan aşkının bir günlük sadakasını versek alayına ömürleri boyunca yetecektir. Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak, sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açığımız yoktur. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil, gelecek nesillerin ve geleceğin süper güç Türkiye’sinin hedef ve hesabındayız. Geçmişte çekilen acıların ve akan gözyaşlarının geleceği perdelemesine tahammül edemeyiz. Torunlarımızın, aynı felaketlere muhatap olmasını asla, kata, bihakkın istemiyoruz. Günü kurtarmanın değil, geleceği kurmanın ve kurgulamanın istikametinde sağlam adımlarla ilerlemenin samimi düşüncesindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın, hayata da ülkücü olarak gözlerimizi kapamanın sırrını ve esasını bu kapsamda tarif ve telakki ediyoruz. Ülküyle yanıp tutuşan dava neferlerinin konforlu alanlara tenezzülden ziyade, risk alarak, mihnetleri atlatarak, saldırıları aşarak Türk milletine ve Türkiye’ye fani hayatlarını bir siyaset ve düşünce mihverinde adamalarının şeref kadar değerli olduğunun farkındayız. Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş, arkadaşlar, aziz milletim, vatan tehdit altındayken, milli güvenlik duvarlarımız hain akınlarla sallanıyorken, oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma ve aşağılanma halidir.”
“Neymiş, bir sanatçıya ödenen para 69 milyon lira değil de 45 milyon liraymış. Bu kafa normal bir kafa değildir”
Son günlerde CHP’li belediyelerin konser harcamalarının gündem olmasıyla ilgili konuşan Bahçeli, “CHP’li belediyelerin müzikli eğlence ve konser şölenlerine hazine kaynaklarını astronomik şekilde peşkeş çekmeleri, israfa gömülmeleri, sıra vatandaşlarımıza gelince bir tas çorba ile bir tabak pilavı reva görmeleri maskeleri düşüren kepazeliktir. Neymiş, bir sanatçıya ödenen para 69 milyon lira değil de 45 milyon liraymış. Bu kafa normal bir kafa değildir. Bu tevil hamulesini kaldırmaya kimsenin takati de yetmeyecektir. Suçluların telaşıyla kıvrananların şifreli özrü kabahatlerinden büyüktür. Haydi halkımızdan utanmadınız, be hey densizler, be hey sonradan görmeler Allah’tan da mı korkmadınız? Belediye başkanlarının işi gücü bırakıp bugünden Cumhurbaşkanı adaylığına soyunmaları, anketlerin palavralarıyla caka satmaları en başta İstanbul ve Ankara’ya nankörlük, kendi adlarına da namertliktir” ifadelerine yer verdi. (İHA)