AMİDA HABER – Avukat Sıdkı Zilan, uzun bir aradan sonra Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Selçuk Mızraklı’yı ziyaret ettiğini açıkladı.

Demirtaş konuştu: Katkı sunmaya hazırım

Görüşmeye dair bilgi veren Zilan, “Bugün, Av. Mahmud Koyuncu ile beraber, Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan HDP E. Genel Başkanı Sayın Selahaddin Demirtaş’ı ziyaret ettik. Tüm dostların selamlarını kendisine ilettik. Kendisin de tüm dostlara selamları var. Uzun bir aradan sonra çok verimli bir görüşme oldu” dedi.

‘Mızraklı da, Demirtaş da asla suçlu değil’

Av. Sıtkı Zilan, Demirtaş ve Mızraklı ile görüşmesinin içeriğine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Çok arzu etmemize rağmen, önceki dönem Dîyarbekir Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Sayın Selçuklu Mızraklı ile hükümlü ve hafta sonu olması nedeniyle görüşemedik. Elbette Mızraklı da, Demirtaş da asla suçlu değil, özgürlükleri hukuka rağmen kısıtlanmış insanlarımızdan ikisi.

Demirtaş’ın, yüzlerce Kürd siyasi şahsiyeti gibi, 8 yıldır hukuka aykırı bir şekilde tutuklu veya hükümlü olması Türkiye ve Kürdistan halkına yapılan bir kötülüktür.

Yıllar sonra Demirtaş’ı tam bir tevekkül ve barış insanı olarak gördüm.

Tüm gayreti toplumsal barışın inşası…

Toplumsal barışın ihtiyaç olduğunu, mevcut aktörlerin barışması ile bu barışın tam olarak sağlanmasının mümkün olmadığını, barışı tüm toplum katmanlarına yaymak gerektiğini belirtti.

Bu çerçevede herkes ve her kesimle görüşmenin elzem olduğunu belirtti.

‘Demirtaş sorumluluk almak istiyor’

Kendisinin de bu barışa dair sorumluluk almak istediğini, buna kendini mecbur hissettiğini söyleyen Demirtaş; bu rolü cezaevinde değil, ancak cezaevi kapısının dışında oynayabileceğini dile getirdi.

Cezaevi koşullarında asla böyle bir müzakereye katılmayacağı manasında anladım.

Kandil veya Öcalan’ın durumu ve konumu farklı olabilir, Öcalan ile cezaevinde de görüşme olmuş, bundan sonra da olabilir.

Ama sivil Kürd siyasetinin rehin tutulduğu bir denklemde Kürd meselesini konuşmanın zemini yoktur.

Hür iradenin tezahürü özgür bir ortamı gerekli kılıyor.”