Kamuoyundan Kürt olduğunu saklamayan, Kürtçe konuşmaktan kendini imtina etmeyen, bulunduğu her platformda demokrasiden, barıştan yana olduğunu ifade eden, eşit ve özgür yurttaşlığı savunmaktan çekinmeyen CHP Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, uydurma gerekçelerle, gerçeklikle, dahası hayatın olağan akışıyla uzaktan yakından alakası olmayan uydurma gerekçelerle alelacele tutuklandı, İçişleri Bakanı tarafından Anayasa’nın bilmem hangi maddesine, olağanüstü hal döneminden kalma bilmem hangi kanuna dayandırılan Yerel Yönetimler Yasası’na aykırı antidemokratik bir yetki ile yerine hazır kıta bekleyen kayyum atandı. Demokrasilerde yeri olmayan, mevcut Anayasa’ya, Yerel Yönetimler Yasası’na aykırı bu atama kabul edilemez, bir an önce bu yoldan dönülmeli, memleketin huzurunu kaçıracak, ortamı provoke edecek bu uygulamadan vazgeçilmeli…
*
Kırk yıllık çatışmalı ortamda on binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce köy boşaltıldı, yüzbinlerce insan yerinden, yurdundan edildi, milyonlarca insan fişlendi, umarsızca düşman ilan edilerek var olan toplumsal yara daha da derinleştirildi, derinleştiriliyor. Bu yetmiyormuş gibi güvenlik kurumları tarafından fişlenmiş bu insanlarla hısım akraba olan, merhabalaşan, hal hatır soran, taziyelerde bulunan, kapı komşuluk eden milyonlarca insan da iltisaklandırılarak hedefe konuldu, takibata uğratıldı, hemen her Kürdün cıcığı vıcığı arşivlendi, yeri, zamanı geldiğinde de devreye sokularak tasfiye edildi, ediliyor. Öyle ki üniversitede rektör yardımcılığı, dekanlık, öğretim üyeliği yapan, kırka yakın kitaba imza atan, sayısız makaleler yazan, bilimsel tebliğler yayımlayan birçok sivil ve resmi kurumda önemli görevlerde bulunan Prof. Dr. Ahmet Özer de bu çerçevede hedefe konularak siyaset, yargı ve basının ortaklaştırıldığı bir kumpasla tasfiye edildi. Devleti kuran CHP’de siyaset yapmak, ülkenin en önemli kentinde, en büyük ilçesinde belediye başkanı olmak bile öyle yada böyle Kürt kalmaya gayret eden, Kürtlüğünü saklamayan, yeri geldiğinde Kürtçe konuşan Prof. Dr. Ahmet Özer’i bu cendereden kurtaramadı…
*
Sistem partisi, dahası devlet kuran parti CHP’de siyaset yapan düşünce insanı, barış savunucusu, tepeden tırnağa sivil Kürde bile tahammül etmeyen devletin efsane aklı, muktedirler, çeyrek asırlık ustalık dönemini yaşayan iktidar bu haliyle, akla ziyan bu hamleyle Kürt sorunu nasıl çözecek, memlekete nasıl nefes aldıracak, çözüm yolunda nasıl ilerleyecek, bunu izah etmek, güven sorunu tavan yapan kamuoyunu, özellikle de demokratik mücadelede, barışta, eşitlikte, özgürlükte ısrar eden Kürtleri ikna etmek zorundadır. Tehditle, kumpasla, şantajla yol alınamayacağı, bir yere varılamayacağı, son günlerde öne çıkan, çokça sözü edilen “Yurtta sulh, cihanda sulh” sağlanamayacağı yeterince açık değil mi. CHP’de siyaset yapan Kürde, fikir insanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e bile tahammül edilemiyorsa çözüm yolunda yol almak nasıl mümkün olacak, masada bekleyen büyük toplumsal sözleşme nasıl hayat bulacak, bilen varsa beri gelsin…