Tarihin birçok medeniyetine ev sahipliği yapmış Mezopotamya topraklarını, kuzeyden bir yay gibi çeviren, Güneydoğu Toros sıradağlarının eteğindeki mahalle (köy)’ye doğa yürüyüşümüzün organize ve sürprizlerini başlangıçta öngörmek mümkün değildi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanlığının, kent yaşamının stresinden uzaklaşıp doğa ile buluşarak, ruhsal metidasyon yapmak amaçlı organizasyonu, Başkanlığın bulunduğu Sümerpark’tan, rehberlerimiz ve belediyenin toplu taşıma araçları ile başladı.
Şehrin trafiğinden kurtulup kuzeye doğru yol alırken, beyaz evleri ile Diyarbakır’ın Bodrum’u olan Eğil ilçemizi selamlayıp, Dicle ilçemize doğru yola devam ettik.
Coğrafyadaki üzüm bağları ve badem bahçelerinin arasından geçip Kralkızı barajı göründüğünde, yolculuğun bitimine yaklaşık 25 dakika kalmıştı.
Dicle ilçesine vardığımızda ilk sürprizimizle karşılaştık.
Diyarbakır Büyükşehir Eş Başkanları Sayın Serra Bucak, Sayın Doğan Hatun, Dicle ve Hani İlçe Eş Başkanları, meclis üyeleri ve bir kısım daire başkanları doğa yürüyüşçülerini karşılayıp gruba katıldılar.
Yeni katılımlarla genişleyen doğa yürüyüş grubu, Diyarbakır’a 120 km mesafede, Güneydoğu Torosları’nın eteğinde ve deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1200 m olan, Dicle ilçemizin Değirmenli (Zığır) Mahallesi (Köyü)’ne, Dicle nehrinin kolu Dibni çayı su yatağını takip ederek, yoluna devam etti.
Su değirmenlerinin aktif olduğu 1970’li yıllara kadar 12 değirmeni olan mahalleye varılıp araçlardan inince, mahallenin girişindeki direğe asılı, “KÖY’E ŞORTLA GİRMEK YASAKTIR!” sürpriz tabelası, bölgenin yoğun ziyaretçilerinin olduğu ve doğal güzellikleri görmeye gelirken, şehirlilerin kendi yaşam tarzlarını da mahalleye taşımalarının tepkisi idi.
Ziyaret ettiğimiz coğrafyaların değerlerine saygı göstermemiz gerektiğinin tepkisi olan benzeri bir tabelayı, Edirne’nin deniz kıyısındaki bir mahallesinde, caminin duş yerinde duş almaya gelenlere uyarı anlamında olan,“Camiye mayo ve bikini ile girmeyiniz” tabelasında da görmüştüm.
Değirmenli mahallesi bahçelerinin arasındaki daracık yoldan, değirmen kalıntılarının ve şelalenin olduğu alana gittiğimizde, yanı başımızda berrak bir dere, doğanın sesleri ve renkleri ile göğü kaplayan ağaçların olduğu, ruhumuza huzur veren bir dünya vardı.
Alandaki kısa dinlenmeden sonra, bir kısım mahallelinin de katıldığı doğa yürüyüş grubu, dere kıyısındaki patika yoldan yokuş yukarı tırmanarak, mahalle çeşmesinin de olduğu düzlük alana vardığında öğlen olmuştu.
Gruptakilerin, daha çok kaynaşmak, belediyenin sürprizi ile sunduğu enfes çorba ve leziz balık yemeği ile karın doyurmak, Sayın Serra Bucak’ın” …Aslında burada bizlerin yapması gereken, öncülük etmesi gereken, bütün toplulukları ve birliktelikleri, çevre, ekoloji ve farkındalık bilinciyle büyütebilmek, en önemlisi yaratılmak istenen doğa tahribatını bir bütün önüne geçecek bir hareketliliği ve örgütlülüğü de beraberinde getirmektir…” söylemleri ve Değirmenli Mahallelilerine teşekkürü ile anlamlandırdığı, doğa yürüyüşüne verilen ara çok iyi gelmişti.
Kadınından erkeğine, çocuğundan gencine, yaşlısına kadar bütün mahalle halkının doğa yürüyüş grubunu ağırlaması, kıymet bilir insanımızın asil davranışının, doğal haliydi. Büyükşehir Belediye Başkanlarını mahallelerinde ağırlayan mahalle sakinlerinin, şehrin yöneticilerine dile getirdikleri beklentileri elbette olmuştur.
Belediyenin imkânları elveriyorsa;
- Mahalleye adını veren su değirmenlerinden bir tanesinin, mahallenin ortak malı ve aslına uygun faaliyetinin sağlanarak, geçmişte kalan bir kültürü günümüze taşımak,
- Su zengini olan mahallenin kalkınmasına katkıda bulunacak ve mahallenin ortak malı olacak bir balık üretme çiftliğinin mahalleye kazandırılması da bizim önerilerimizdir.
Doğa yürüyüşleri esnasında karşılaştığımız ufki manzara, bitki örtüsü, doğal kaynaklar ve temiz havanın; stresi azalttığı, mutluluğumuza katkıda bulunduğu, zihinsel sağlık ve yeteneklerimizi arttırdığı, uykusuzluk problemlerinin giderilmesinde yardımcı olduğu, kalp sağlığımızı destekleyip kilo kontrolünde yardımcı olduğu, yeni insanlar ve kültürler tanıyarak sosyal gelişmelere katkıda bulunduğu, bilinen gerçeklerdir.
Başta eğitim kurumları olmak üzere, resmi ve özel kurumlar ile sivil toplum kuruluşlarının, şehrimizin kırsaldaki on üç ilçesi ile binden fazla mahallelerine, benzeri doğa yürüyüşü etkinlikleri düzenlemesinin, toplum yaşamına ve kurumların işleyişine pozitif katkıda bulunacağı muhakkaktır.
Sonbaharın son ayının ilk gününde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Doğada kendini bul” temalı doğa yürüyüşüne katılanlar ile yürüyüşün yapıldığı coğrafyadaki insanlarımızın paylaştıkları ifadeler ve görseller, yapılan etkinlikten ziyadesiyle keyif alındığının göstergesidir.
Doğa yürüyüşü ile güzelliklerin yaşanması ve paylaşılmasına katkıda bulunanlara teşekkür eder, etkinliğin benzeri organizasyonlar için örnek olmasını dileriz.